Çocuklarda Göz Sağlığı

Çocuklar, her hastalıkta olabildiği gibi doğuştan gelen görme problemleri ile dünyaya gelebilirler ve göz hastalıklarının tedavisi için de erken tanı çok önemlidir. Genel kanı, bebeklerin 3-4 yaşına gelene kadar göz doktoruna gerek duymayacağı yönündedir. Oysa genetik kökenli ya da kaynağı farklı bazı göz hastalıkları erken fark edilerek tamamen tedavi edilebilmektedir. Geç kalınmış vakalarda ise bu tedavilerin çok daha zahmetli olduğu bilinmektedir.

Eğer bebeğin gözünde dışarıdan fark edilebilen bir renk değişikliği, leke, sulanma, çapaklanma ya da yapısal bir bozukluk varsa (şaşılık, göz kapağı düşüklüğü vb.) vakit kaybetmeden göz hekimine başvurulmalıdır. 

Çocuklarda görmenin geliştiği ve oturduğu kritik dönem diye adlandırılan 0-4 yaş arası dönemde; ilk aydan yapılan detaylı muayenede en çok önemsenen, her ne kadar yaşlılık hastalığı olarak bilinse de katarakt, göz tansiyonu ve bazı retina hastalıklarıdır. İlk 2 ayda görmeye etki ederek ciddi ve derin görme tembelliğine neden olabilmektedirler. 

Bebek ya da çocuklarda ortaya çıkan şaşılıklar gözde meydana gelen görme kusurlarıyla birlikte gelişebildiği gibi altında yatan farklı sorunlar da olabilmektedir.  Nörolojik rahatsızlıklar, retinadaki bozukluklar, beyin tümörleri, beyindeki damar anevrizmaları da sonradan şaşılığa neden olabilir. Doğumsal şaşılıklar, ilk 6 ayda ortaya çıkan ve çoğunlukla cerrahi operasyona düzeltilen vakalardır. Bir diğeri ise 2-3 yaşlarında ortaya çıkabilen şaşılıktır ve bunların büyük bir kısmı gözlük kullanımı ile düzelmektedir. 

5-6 aylık bir bebeğin bile görme kusuru çok yüksekse dereceli gözlük verilmektedir. Bunun yanı sıra kapama tedavisi de uygulanmaktadır. Sağlıklı göz ya da görme kusuru daha az olan göz belirli aralıklarla kapatılarak, diğer gözün işlevselliğinin artırılması hedeflenir ve böylece göz tembelliğinin önüne geçilebilmektedir. Tüm bunlara rağmen istenen ölçüde bir düzelme olmuyorsa şaşılık cerrahisi uygulanmaktadır.